Google Liderlerinden 2021 Dijital Pazarlama Öngörüleri

Eşitlik, veri etiği ve evdeki tüketiciye ulaşmak, 2021 pazarlama gündemlerinde yer alan konulardan sadece birkaçı. Peki, önümüzdeki yıl başka hangi dijital pazarlama eğilimleri büyük etkiler yaratacak? Bu eğilimleri nasıl yorumlamalıyız? EMEA’nın dört bir yanından Google liderleri 2021 için tahminlerini paylaştı.

Pazarlama gündeminde eşitlik

Google UK Marka ve İtibar Pazarlama Direktörü, katkıda bulunan Nishma Robb'un siyah beyaz vesikalık fotoğrafı

Black Lives Matter hareketi uluslararası boyutta ses getirdikçe, 2020 ortalarında “Siyahilerin sahip olduğu işletmeler” terimine yönelik küresel aramalar arttı. Bu, insanların sadece kampanyalara tepki veya destekleri yoluyla değil, tüketiciler olarak aldıkları kararlarla da değişime yön vermeye çalıştıklarının güçlü bir göstergesiydi.

Tüketicilerin 2020 yılında markalardan ırk eşitliğine dair beklentileri kuşkusuz 2021 yılında da devam edecek. İşletmelerin de bu doğrultuda giderek daha proaktif bir yaklaşım benimsemesi ve tüketicilerini de harekete geçme konusunda cesaretlendirmesi gerekiyor. Tüketiciler artık daha bilinçli alışveriş yapıyor ve paralarını nerede ve nasıl harcayacakları konusunda sahip oldukları gücü idrak ettiler. Markalar tüketici beklentilerini karşılamazsa riskle karşı karşıya kalabilirler.

Yeni bir veri etiği çağı

Katkıda bulunan Matt Brittin'in siyah beyaz vesikalık fotoğrafı, EMEA İş ve Operasyonlar Başkanı, Google

Bu yıl öğrendiğimiz tek bir şey varsa, o da çevrimiçi araçların gerçek bir yaşam çizgisi olduğu. Daha fazla insan çevrimiçi hale geldikçe, gizliliklerini ve verilerini korumak daha da kritik hale geliyor. İnsanlar, markaların verilerini korumalarını ve bunları nasıl kullandıkları ve karşılığında ne sundukları konusunda net olmalarını bekliyor.

Sektör, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için adapte oluyor ve 2021’de veri etiğini çevreleyen konuşmalar birçok marka için eyleme dönüşecek. Dijital ekosistemin tamamı ancak insanlar ona güvenebilirse çalışır. Veri etiği, temel düzeyde bir uyumluluktan ziyade, insanlar için doğru olanı yapmayı seçme sürecidir. Bu karmaşık bir konu ancak şirketler bunu önemseyip doğru olanı yapmayı istiyor.

EMEA’daki Google müşterileriyle yakın zamanda yapılan bir anket, büyük çoğunluğun şu anda veri etiği hakkında liderlik düzeyinde tartışmalar yaptığını gösterdi. Beşte biri, kendilerini yasal değişikliklere hazırlayan bir “gizlilik mükemmellik merkezi” (veri gizliliğine odaklanmış kıdemli bir ekip) kurduklarını söylüyor.

Ev tüketicisine ulaşmak

Katkıda bulunan Jannika Bock'un siyah beyaz vesikalık fotoğrafı, Müşteri Çözümleri Direktörü, Orta Avrupa, Google

COVID-19 nedeniyle, tüketiciler evde her zamankinden daha fazla zaman geçiriyor. Bununla birlikte, ortak deneyimler için temel insan ihtiyaçları devam ediyor. İnsanlar bilgilenmek, eğlenmek ve bağlantıda kalmak için giderek daha fazla çevrimiçi videoya yöneliyor. 2022’de tüketici internet trafiğinin yüzde 80’inden fazlasının çevrimiçi video tarafından yönlendirileceği tahmin ediliyor . Pandemi sırasında dijitalin daha da hayatımıza girmesi de göz önüne alındığında bu eğilimin hızlanması bekleniyor .

Mart 2020’de TV’de YouTube izleme oranları bir önceki yıla göre yüzde 80 artarak çevrimiçi videonun genel izlenme süresini de arttırdı. Bu değişim, markaların tüketicilerle bağlantı kurmasına olanak sağlayacak yeni fırsatlar doğuruyor.

2021’de başarılı olmak isteyenler, tüketiciye bulundukları yerde ulaşmalı ve onlarla etkileşim kurmak için çevrimiçi video trendinden yararlanmalı.

Mobil uygulamalar, iş büyümesinin anahtarı olacak

Katkıda bulunan Eli Lassman'ın siyah beyaz vesikalık fotoğrafı, KOBİ Doğrudan Pazarlama ve B2B İçeriği Başkanı, Reklam Pazarlama, Google İngiltere

Küresel olarak yılın ilk yarısında telefonlarımızda 1,6 trilyon saatin üzerinde vakit geçirdik . Üçüncü çeyrekte, uygulama kullanımı her ay uygulamalarda geçirilen 180 milyar saat ile yüzde 25 arttı . Aynı araştırma, uygulama popülerliğindeki bu artıştan özellikle fayda sağlaması beklenen kategorilerin “yemek dağıtımı”, “oyunlar”, “çevrimiçi öğrenme”, “eğlence” ve “alışveriş” olduğunu vurguluyor.

COVID sonrası ekonomik toparlanmaya baktığımızda, tüketicilerin yüzde 30’u alışveriş deneyimlerinin asla eskisi gibi olmayacağına inanıyor. Bu hal, perakendecilerin uygulamalarda bu yeni büyüme fırsatını yakalamasını giderek daha önemli hale getiriyor.

Uygulama kullanıcılarının daha sadık müşteriler olma eğiliminde olduğu göz önüne alındığında tüketicinin bir uygulamayı indirmesi, kendi başına bir marka için yakınlığın göstergesi olarak kabul edilmeli. Perakendeciler içinse veriler daha da ilginç! Uygulama kullanıcıları diğer mobil müşterilerden üç kat daha fazla harcama yapıyor. Bu nedenle 2021’de işletmeler uygulama stratejilerine öncelik vermeli ve bunun müşterileri için katma değerli bir kanal olmasını sağlamalı.